19 Temmuz 2011 Salı

madrid- barcelona

Gene bi tren yolculuğu ve gene blogumu yazmaya başladım. Trenlerde rahat oluyo, hem meşgale oluyo hemde normal zamanda böyle vakit ayırıp yazmak zor oluyo. Madrid Chamartin’de indik trenimizden ve metroya binip ‘Sol’ durağında indik. Sol ayni bizim taksim meydanı gibi, aralara giren sokaklar, her tarafta publar, bissürü alışveriş mağazaları falanda falan… saat gece 11 gibi geldik ve hostel aramaya koyulduk. Madrid’te hostel bulma konusnda hiç sıkıntı çekmezsiniz çünkü her yerdeler. Bizde 4 kişilik odası olan bi hostelde kaldık kişibaşı 20 euro verdik geceliğine.  Hostelimize yerleştik bu arada esrayla da sürekli iletişim halindeydik ve onlarda meydana gelmiş olmalılardı. Onlara kaldığımız hostelin adını da verdim, biz üstümüzü değiştirdk falan, aşağı indiğimizde bi baktım eduardoyla esra!!! :O  sarıldık marıldık falan bi hasret giderdik, benm arkadaslarla tanıstrdım onları. Sonra yemek yemeğe götrdü eduardo bizi, orda domuzetli bi sandiviç yedik. Sonra irish puba gittik. Orda hersaat başına 5 dakka kala bir jimbeam viski shot bir euroymuş. 2şer tane attık, sonra heinekenlerle devam ettik gene. Ertesi gün eduardonun bize haritada işaretlediği yerleri görmeye gittik. İlk önce gene bi katedral gördük, zaten paso kilise katedral geziyoruz:p ordan sonra kocaman bi park vardı central park gibi, ona gittik, ortasındaki gölde sandallara bindik, biraz keyif yaptık. Akşama doğru tekrar odaya döndük ve boaçanla hazırlandık tekrar irishe gitmek için anıla memo yorgunmuş onlar çıkmak istemediler. Biz gene gittik takıldık biraz. Sonraki gün ilk önce bi istasyona gidelim dedik gece treni için rezevasyon yaptrmak istiyoduk fakat gece treninde yer kalmadığı için gişedeki adamında bizi galeyana getrmesiyle hızlı trenle barcelona yolunda bulduk kendimizi:/ bu arada yoldayken 300km hızı gördük. Baya hızlı trendi:D gene bi akşam vakti, gene başka bi şehirde bulduk kendimizi. Ufak çaplı bi araştrmanın ardından hemen la ramblanın arka sokağında bi hostel bulduk. İçerisi ne kadar leş de olsa, yeri mükemmeldi. İlk gecemizde pariste tanıştığımız turgay ağabeylerle tekrardan buluştuk ve beraber bi paella yedik sangrea eşliğinde. Sonra da şaraplarımızı alıp kumsala gittik. Tam kalkarken yağmur çiseler gibi oldu bir-iki saniye akabinde bardaktan boşalırcasına bi yağmaya başladı vallahi kaçak yer bulamadık. Elimizde ayakkabılar koşuyoruz. Sonra bi kuytu bulduk ta yağmurun dinmesini bekldk. Ertesi gün sagra da famillia’ya falan gittik. Gaudinin bahçesini gezdik. Anıl sağolsun bizi larambladan sagradafamilliaya kadar yürüttü. Şehrin bi ucundan bi ucuna valla. Teşekkürler anıl atay:D akşamında boa anıl ben bar turuna katıldık, memo uyudu. Ertesi günümüzü ful sahilde geçirdik. Barcelonanın plajı da baya güzeldi ve dinlenmiş olduk bizde. Gece tekrardan dışarı çıkma hazırlıkları başladı. Bu sefer anıl uyudu memo geldi bizle. Biz boğaçhanla her gece çıktık nerdeyse. Geceler her zaman boulevard’da bitti. Şimdi de nice’e gitme çabası içindeyiz. Barcelona, Cerbere, narbourne, touluse, nice seferinin daha ilk etabındayız. İnşalla trenlerde bi yamuk olmaz da planladığımız gibi pazt. Sabahı Nice’te oluruz. Adios..

4 yorum:

  1. Vay saz gibi hayatın var kuzen. :D
    İyi eğlenceler.
    Nice güzel yerdir.
    Kaya

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. kayacım geziyoruz vala çoğu şehri bitti avrupanın, tam anlamıyla göremesekte öneml yerlerini gördük hep, iyi dileklerin için teşekkr ederm, öpüyorum seni :)

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil