8 Temmuz 2011 Cuma

pariszsz






Pariste ilk gecemiz!!  Aslında oteldeki ilk gecemiz demek istedim, çünkü dün de paristeydik fakat bizim için soğuk rüzgarlı bir şehirden farkı yoktu. Şehrin güzelliklerini bugün yeni yeni fark etmeye başladık. Durun en baştan anlatiyim ben en iyisi:) En son amsterdamdan çıkarken planladığımız hiçbirşey nerdeyse olmadı. Brüksele gideriz orda geceyi gecirirz, sabahtan da Paris yaparuk diyoduk. Herneyse, gittik brüksele, elimizde bavullar falan indik şehre. Cem yılmazın türk Telekom reklamındaki kabloları birbirine bağladığı meydanı gördük, en azından biz benzettik :) bi tane hostel bulduk geceliği 22.5 euroya. Değermi değmezmi falan derken orda kalmamaya karar verdik:/  ee peki naapcaktık şimdi? Şehirdeki diğer hostel  şehrin diğer ucundaydı ve yorgunluğumuz çoktan baş göstermişti. En iyi plan gene tren garına gidip şimdiden Parise gitmek gibi gözüküyodu, çünkü brükselde kalmak pahalıya patlicak gibiydi. Gittik gene garaaa… Bulduk parise giden treni. 3 tren değiştrmemz gerekiyodu. Önce Brükselden mons’a gittik(bakmayın mons die yazıp geçtiğime 2015 kültür başkenti olcakmış! :)  Monstan lille’e gittik. Ordan Paris nord! Buradan böyle yaınca ne kadar havalı duruyo, ama neler çektik bi boa bi anıl bide meme biliyo. Gece 23:23te indik trenden her zamanki gibi bi şehri turladık ufaktan. Bi hoş geldin kahvemzi içtik. Literatüre geçsin kahvaltıyı amsterdamda, öğlen yemeğini brükselde, akşam kahvemizi de pariste içmiş adamlarız biz! Kahvemizi içtikten sonra çevre otelleri gezmeye başladık. Hepsinin kapısında kocaman DOLU yazıyodu. Sonra memetcanında tavsiyesiyle garın önünde uyku tulumlarına sarılmış bi gruba yanaştık. İngilizce olarak selam bize de yer varmı falan derken, tabi kardeşim buyurun gelin tabi gibi tepkiler alınca, paristede Türklerin peşimzi bırakmadığını gördük:D  havanın soğukluğunu iliklerimizde hissettik resmen. Adamların uyku tlumları vardı ve kafalrı rahattı, ama biz hazırlıksız yakalanmıştık. Sabah resmen otele saat 6.30da checkin yaptrmaya geldik haliyle okadar erken almadılar bzi. 3 saatte lobide uyuduktan sonra haber verdiler, odamız hazırmış. Odamızda biraz ısındıktan sonra çıktık şehri gezmeye. Hakkaten şatafatlı bi şehir. Acıkmaya yüz tuttuğumz zaman bi markete girip kaşar ekmek cips muz ve şarap aldık öğün olarak ve gittik eyfelin ayakların dibine bi çimenlikte şarap eşliğinde sandiviçleirmizi yedik. Çok ta keyifliydi be:)) sonra biraz daha yürüdükten sonra champselliysesde kahvemizi de içtik ve gene otelimizdeyiz. F1 oteldeyiz sevgili barış değirmencinin tavsiyesiyle. Bi dahaki yazımda, parisin 2. Gününü ve başka bi şehri  beraber yazarım artık. Herkese iyi geceler.. saat 1buçuk olmş, artık yatmam lazım yarın gene uzun bi gün olucak ;)


2 yorum:

  1. Mons'ta ilginç yer diyorlar. Lille şehrine babam gitti. Fotolara göre oldukça güzel.
    Paris nord bizim 12 sene önce indiğimiz istasyon galiba. Çok benziyor ama emin değilim.Bu arada Eifel'in tepesinden de taa nereler gözükür. İyi eğlenceler

    YanıtlaSil
  2. eifelin tepesine çıkmadık sadece etrafında dolaştık fakat genede paris büyülü bi şehir hakkaten :)

    YanıtlaSil